Gözlerimizi hayata ilk açışımızdan itibaren her zaman hayat bize birşeyler sundu.
Hiç bir zaman hoşnut olmadık, hep ya eksik ya fazlaydı.
İnsandı kaderinin en ufak noktasına kadar değiştirebilecek.
Kader bizim elimizdeydi herbir saniyemiz beynimizin ürünüydü belki de.
Ya hiç yaşamıyorduk ya da bir adım ileride hayal dünyasındaydık.
Eminim ki kendini özel hisseden tek ben değilimdir. ,
Herkes özeldir ve herkes birşeylerin farkındadır.
Hayatımızda daima en yakınlarımızın sırtına yaslanıp yürüdük.
Onların söylediği kelimeler ile hareket edip attığımız adıma karar verdik.
Bilmediğimiz birşey vardı.
Her yeni bir günde insanlar koşuyordu, kötüler koşuyordu, hırs uğruna azim uğruna sizi yakınlarını görmeyecek derecede koşuyordu.
İyiler ise sadece izliyor ve gerçeği görmek istemiyordu. ,
Henüz adını veremediğim fikir dalgacıklarının beynimi körelttiğini düşünüyorum bazen.
O kadar çok düşünce yığılıyor ki aralarından kurtulmak ya da bir araya getirip,
bir anlam çıkartmak zor oluyor.
Birşeyler yolunda değil ne vicdanımda ne kalbimde ne de beynimde.
Harekete geçmem gerektiğini bunca zaman ezip üzenlere inat ayakta
durmam gerektiğini fısıldıyorlardı.
Tek bir anahtar sözcükle bana çıkışı gösteriyolardı.
Çıkışında anahtarında özbenliğim olduğu bir iç karmaşasında kendimi bulmak,
fikirleri ayırt etmekte zorlanıyordum.
Koşup bağırıp sızlanan düşüncelerin arasına kendini sabitlemiş bir düşünce vardı.
'' Asla pes etmeyecek ve vazgeçmeyeceğim.''
Will Smith'inde dediği gibi. İnsanlar birşeyi yapamadığında sizinde yapamayacağınızı söyler. Eğer birşeyi istiyorsan git ve al..
Senden başka hiç kimse; senin kurtarıcın olamaz.